1990 yılındayız. Evli ve bir kız babası olup Küba ordusunda eğitim pilotluğu yapan Rene bir gün ailesine dahi haber vermeden uçağını Miami’ye yönlendirir. Alçaktan uçarak radar menzilinden çıkar ve ABD topraklarına inip iltica hakkı ister.
Aynı yıl yine Küba ordusundan bir hava subayı Juan Pablo yüzerek Küba’daki Amerikan üssü Guantanamo kıyılarına çıkar ve o da iltica etmek istediğini söyler.
Florida eyaleti rejimden kaçmış Kübalılarla doludur. O kadar ki ABD 1961 yılında başarısız olacak Domuzlar Körfezi Çıkarması’nda bu sürgündeki Kübalıları kullanmıştır. 1990 aynı zamanda soğuk savaşın bittiği yıl. Bu bir anlamda Küba’ya artık Sovyet yardımının da bittiği anlamına gelmektedir. Sürgündeki Kübalılar rejimin yıkılmasına kesin gözüyle baktıklarından rejim karşıtı faaliyetlerini arttırmaya başlarlar.
Bu anti-rejim topluluğu iltica etmiş Rene ve Juan Pablo’ya hemen kucak açar. Pilot olduklarından ilkel deniz taşıtlarıyla ABD’ye gelmek isteyen Kübalıları uçakla arama görevine verilirler. Tabii bu topluluğun faaliyetleri bu kadar masumane değildir. Rejimin çabuk çökmesi için ada içinde turizmi baltalayacak terörist faaliyetler planlarlar. Ancak farkına varamadıkları bir gerçek vardır.
Gael Garcia Bernal ve Penelope Cruz
WASP Network Netflix platformunda yer alan yeni sayılabilecek bir film. Soğuk Savaş’ın son gerçek hikayelerinden birini anlatmakta. Fransız yönetmen Olivier Assayas Fernando Morais’in olayları anlatan kitabını hem senaryoya dökmüş hem de yönetmiş. 2012’de İstanbul Film Festivali’nde Assayas’in Apres Mai (Mayıs’tan Sonra) adlı bir filmini seyretmiştim. Fransız gençliğinin 68 Mayıs’ından hemen sonra bir miktar daha politikleşmiş tavırlarını anlatan güzel bir filmdi. Filmdeki görselliğe ise hayran olmuştum. 70’lerin başındaki hava harika yansıtılmış ve film boyunca çok güzel canlı renkler kullanılmıştı. Aynı görsellik bu filmde de var. Assayas yine geniş açılarla güzel sahneler yakalamayı başarmış. Burada lokasyondan da bahsedelim. Filmin tamamı Kanarya Adaları’nda çekilmiş. Böylece hem Küba hem Florida hem de deniz ve uçak sahneleri için uygun ortam yakalanmış.
Oyuncu kadrosu filmin en güçlü taraflarından biri. Rene rolünde Edgar Ramirez yıllar önce Jason Bourne serisinin 3. filminde bir CIA tetikçisini canlandırdığı ikinci derece bir rolde dikkatimi çekmişti. Kendini geliştirdi ve artık yükselen bir yıldız olarak başrol oynuyor. Sırıtmamış. Rene’nin karısı rolünde Penelope Cruz var. Onun gibi usta bir oyuncu için kolay bir rol ve rahat oynuyor. Narcos dizisinde müthiş bir Escobar karakteri çizen Wagner Moura göbeğini eritmiş bir şekilde karşımızda ve performansında bir düşüş yok. Yıllar önce kariyerinin başlarında unutulmaz Motosiklet Günlükleri filminde Che Guevera’nın gençliğini canlandıran Gael Garcia Bernal de yine rejim tarafında bir rolde her zamanki iyi oyununu oynuyor.
Wagner Moura
Filmin ilk gösterimi 1 Eylül 2019’da Venedik Film Festivali’nde yapılmış. Bizde İKSV’nin Film Ekimi’nde gösterildi ve yıl sonuna kadar festival festival gezdi. Ocak sonundan itibaren Fransa ve bir iki ufak Avrupa ülkesinde vizyona girdi ancak sonrasında pandemi sürecine yenik düştü. 19 Haziran’dan itibaren ise Netflix platformunda yayına sokulmuş.
WASP Network iyi oyuncularla yapılmış güzel bir film. Hele büyük bir ekranınız varsa bu görselliği kaçırmayın.
Comentários